Başkan Kangal yaptığı değerlendirmede dövize endeksli faiz ödemeriyle vatandaşların fakirleşeceğini dile getidi. Kangal; “Partili cumhurbaşkanlığı sistemine geçtiğimiz günden bu yana, her geçen gün biraz daha fakirleşen halkımız, geçtiğimiz günlerde yayınlanan dövize endeksli faiz ödemeleriyle, çok daha vahim bir süreç içine girmiş bulunmaktadır.
Hükümetin ekonomi politikası olmadığını biliyorduk.
Ancak aklının başında olmadığını, kendi bekası için ülkenin yarınlarını hiçe sayabileceğini, yaşanan son gelişmelerle üzülerek görmüş olduk.
Kısa vadeli hesaplar yüzünden; hem Türk Llirası’nı hem de Türk Milleti’ni adeta zenginin ve faiz lobilerinin emrine sunan bu karar, üzülerek belirtmek isteriz ki gelecek nesillerimizi bile fakirleştirecek bir karardır.
Zira sefasını bankaların ve bir avuç insanın sürdüğü bu sistemin, bütün cefasını hazineye yani ekmeğinin peşinde koşan garsona,kış soğuğunda inşaatlarda canı pahasına çalışanlara, sokakta karda kışta seyyar satıcılık yapan vatandaşa,memura , işçiye, esnafa hatta daha doğmamış çocuklarımızın üzerine yıkmıştır. Bunu doğru kabul etmemiz mümkün değildir.”dedi
“İktidarın Gözü Artık Bazı Malum Kişiler Dışında Kimseyi Görmüyor”
Açıklamalarını sürdüren Kangal, “Bir zamanlar halkın herhangi bir kesiminde asgari ücretli çalışan birisi, kazandığı parasıyla hem evine, hem de ailesine, güç de olsa yetmeye çalışıyordu.
Ama günümüzde; aldığı parayla karnını doyurmakta bile zorluk çekiyor.
İktidarın gözü artık bazı malum kişiler dışında kimseyi görmüyor.
Onları memnun etmeyi kendisine yeterli gördüğü için, vatandaşın en ufak serzenişini hemen bastırmaya, hedef tahtasına koymaya ya da inkar etmeye başlıyor.
Sorunu görmediği için, çözüm de olmuyor.
Vatandaşın, mutfak yangınına çare olamayan bir iktidardan artık fayda beklemek imkansızdır.
Aylardır döviz kurları için; ‘azalır,artar bunlar çok da önemli değil’ diyerek; Dolar’ın artmasının önünü açanlar ,bugünkü ekmek fiyatlarından, yağ fiyatlarına , domatesten benzine , doğalgazdan elektriğe kadar, hepsinin fiyatlarının artmasından sorumludur.
Millete; Dolar’ın 18 olduğunu gösterip 13 ‘e indirince, adeta ölümü gösterip sıtmaya razı etme gibi bir durumla karşı karşıya kaldık.
Bağımsızlık sembolümüz olan Türk Lirası’nın, neden en değersiz para birimi olduğunu, davullarla kutlanan 13 liranın Türk Ekonomisi için kabül edilecek bir seviye olmadığını, sanayicinin, esnafının bu yükü kaldıramayacağını biliyoruz.
Cumhurbaşkanı konuşurken, bazı kamu bankalarının çok yüksek fiyattan piyasaya Dolar yaydığını ve Cumhurbaşkanı konuştu, Dolar’ı düşürdü. İmajı çizmeye çalıştıklarını, açık bir şekilde duyup, görüyoruz.
Dolar lafla düşmez, istikrarlı ve akıllıca uygulanan politikalarla düşer
. Dünyanın hiçbir yerinde uygulanma imkanı olmayan, kimsenin ne yaptığını bilmediği, bilime ve akla ters politikalarla güdülen bir anlayışın, sonuç vermesini beklemenin bizi hangi seviyeye getirdiği ortadadır.
Milletimizin ortak görüşü; Genel Başkanımız Ali Babacan ve DEVA Partisi kadrolarının, ülkemizin ekonomik sorunlarına çözüm olabilecek tek kadro olduğu , geçmişteki başarıların ve günümüzdeki güçlü söylemlerin, bunun en açık göstergesi olduğu yönündedir.
Ülkemizin hızla toparlanma ve yükseliş sürecine girmeye ihtiyacı vardır.
Bizler bu yolda, büyük bir özveri ile ülkemizin yeniden inşa aşamasında, baş mimar olacağımıza inanarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. “ifadelerini kullandı